19 Nisan 2016 Salı

Çok Katmanlı Sistemlerin Çok Yönlülüğü ve Genleşebilen Yapısı - 2

Günümüzün baskın toplumsal düzeni, doğudan batıya artık ne Auguste Comte’nin ‘eril ve pozitif (pozitivist) bilgi toplumunun”, ne de von Hayek’in düşünce sınırlarını liberalizmin yeni bir türevine dayatan “neo-liberal özgür toplumunun”1 veya eşit-sınıfsız bir toplumun vizyonudur. Toplumsal dönüşüme dair yeni gösterim, günümüzde evirilmesi hala devam eden küresel toplumun çoğullaşan ve ince ayrımlar üreten çok katmanlı ve değişimler geçiren döngüsel niteliğini çözümleyerek yeni tarz yönetimlerin oluşturulmasına yöneliktir. Çok katmanlı döngüsel toplumda hali hazırda tezahür eden başat öğeler demokratik özgürlüklerin artan kargaşada gittikçe “düzenleyici devlet sevk, idare ve denetimi” altında güvenlik adına kısıtlanması, yurttaşların bireysel olarak kontrolü ve sosyolojik sarmalın “yapay sinir sistemleri” aracılığıyla yüksek uygulamalı ve elektronik kökenli ağ yönetimidir. İnsanlık tarihinin her döneminde bireyler, kabileler ve nihayet devletler açısından en önemli hayati unsurların başında gelen güvenlik hususu “11 Eylül”den sonra başta A.B.D. olmak üzere bütün devletler açısından imkânları doğrultusunda; G. Orwell’ın “Big Brother”ını* devreye sokmuş, hatta kontrol gerekliliği-zorunluluğu bazen –adeta- bir tür paranoyaya dönüşmüştür. Çok katmanlı sistemik analizler çerçevesinde bu denli güvenlik önlemlerinin nedenleri olarak öne sürülen çıkarsamalar çeşitlilik arz etmesinin yanı sıra, bireysel bakış açılarının ve dahi politik ekonominin önemli unsurlarından olan şirketleri de, dolayısıyla yönetime ilişkin teorilerin de şekillenmesinde önemli rol oynamaktadır. İçinde bulunduğumuz çağ dönemi bazı durumların tespitinden kaynaklı ve katmansal niteliğe haiz güvenliğe yönelik sebepleri de içeriğinde barındıran tedbirleri kapsamaktadır: 
                                           A. Güvenlik Probleminin Katmansal Yapısı

Yukarıdaki şekilde gösterilen çok katmanlı sistemik düzenleme, günümüzde bilimciliğin popülerleştirdiği post modern yorumlamada aşağıdaki grafiktekine benzer biçimde de yapılabilmektedir:2


                               
                                        B. Bilimciliğin Çoklu Nedensellik Yorumsaması
İki görsel arasındaki en önemli fark içerik değildir; tamamen olguların sistematiğine ve buna bağlı olarak yapılacak değerlendirmelere, çıkarımlara ve neticede bu bağlamda oluşturulacak kuramların bilimselliğine ilişkindir. Yoksa temelde grafiğin muhtevasında işaret edilen kavramlar da ÇKS’nin araştırma mantığına kesinlikle aykırı değildir. Aykırılık yöntem yaklaşımı, kavramsallaştırma, anlama-anlamlandırma ve açıklama potansiyeli noktasındadır.
ÇKS sunduğu analiz imkânının yanı sıra, anlamlandırma açısından da sentetik yaklaşımlara açıktır. Bu özelliğinden ötürü yukarıda belirttiğimiz örneklere uygun şekilde bilimin gerçek anlamda sınırları belirlenmiş biçimine de, bilimciliğe yatkın açıklamaları da kapsayabilir. Bu olanak genişliği bir yönüyle olumlu bir özellik arz etse de, diğer yandan pragmatist ve kötü niyetli getiri ve meşruiyet sağlama aracına da dönüştürülebilir. Aslında bilimcilik olgusu, modern manada Hegel’in Kant’ın “Saf Aklın Eleştirisi” adlı eseri üzerinden getirdiği kritikçi yaklaşımda detaylı şekilde bir nevi “bilimsele tapma” şeklinde işlenmiştir. Bize göre ise bilimcilik, araştırma programları ve genelleyici mantığının rasyonel anlamda belirlediği sınırlandırma prensibinin; yine bu meyanda –kaçınılmaz olarak- temellendirme-gerekçelendirme koşulunun doğurduğu sorunun epistemolojik biçemde değil de, bir tür keyfiyete dayalı izafileştirme çerçevesinde bir kenara konarak, rasyonaliteyi insanın düşünme potansiyelinin özgürlüğüne konan bir pranga olduğu iddiasıyla bertaraf edilmek suretiyle özgünlük savıyla oluşturulan post modern bilimsel-leştirme sürecidir.
Bilimciliğe veya diğer izafiyetçi yaklaşımlara rağmen ÇKS teorileri; özellikle politik, siyasi iktisadi, sosyolojik, psikolojik vd. yaklaşımlar-anlamalar oluşturmak marifetiyle dünyadaki olayları ve bireysel edimleri açıklayabilmemiz ve öncelikle çeşitli beşeri-sosyal nitelikli tasavvurlar geliştirmemize uygun ortamlar hazırlar: Oluşturulacak teorilerin mantıksal çerçevesi ve biçemi içerikleri yönü ile özgür alanları kapsayıcı olabilir. Seçim kişinin kendisine kalmıştır: Bilimsel ve/veya bilimcilik tandanslı. Bu çalışmanın belirleyici mantıksal çerçevesi; ÇKS’nin kaynakları, kuramsal disiplinleri ve açıklayıcı özellikleri doğrultusunda genelde yönetim olgusunun analizi temel alınarak mikro düzeyde bunun yeni yüzyılda karmaşıklaşan olay-eylem ağlarının küreselleşmeden yerele olmak üzere yönetişim teorilerinin ve özelde işletmelerde yönetişimin çeşitli yansıtımlarının (işletmesel yönetişim kestirimleri) muhtevasını anlamlandırmayı ve bu bağlamda şirketler için daha şeffaf, açık ve demokratik-katılımcı ve çoğulcu yönetim tarzlarının model tabanlı önermelerini sağlamayı amaçlar. ÇKS’nin özel bir alana-temaya uygulanmasında aşağıda gösterilen (iki veya daha çok katmanlı) türden yöntemsel bir sistematik izlenmektedir:
1 Comte’nin bir yanda “değiştirilemez doğa kanunları” çerçevesinde değerlendirdiği pozitivist bilimsel bakış açısı, diğer yanda “bilimlerin bilimi” olarak yücelttiği sosyolojinin normları doğrultusunda idealize ettiği “çok renkli-mistik toplum (Fra. esprit d’ensemble)” imgesi pozitivist düşünceyi çelişkili kılmaktadır. Diğer yandan Comte, insandaki egoist yaklaşımın liberalizm gibi bir olguyla birlikte dünyayı vahşete sürükleyeceği -kendi nitelemesine göre- şeklindeki metafiziksel döneme ait şüphenin, insandaki “fedakârlık” erdemiyle aşılacağını savunmuştur.  Von Hayek’in ısrarla vurguladığı özgür toplum için vazgeçilemez iki koşul çoğulculuk ve ekonomik sübjektivizmdir. Her ne kadar bunlar neoliberal çizgiye uygun ilkeler olsa da, von Hayek kendisinin “neo-liberalizmin babası” olarak adlandırılmasını reddetmiştir.  
*Orwell “1984” adlı romanı ve bu romanda yarattığı Big Brother (Büyük Birader) kavramı ile tanınır. Kitapta geçen “Büyük Birader seni gözlüyor” tümcesi, insanların gelecekte totaliter idarelerce kontrol altında tutularak sürekli baskı altında kalacaklarına dair projeksiyonlar içermektedir. (Orijinal adı: Nineteen Eighty-Four, Yay. Yılı: 1949)
2 Kaynak: https://www.linkedin.com/company/2984502?trk=hp-feed-company-name (3S İnsan Kaynakları Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı) [Erişim: 24.07.2015] 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yönetimin Sosyolojisi: Çok Katmanlı Sistemler ve Ticari İşletmelerin Temel Gerçekliği - 3

Araçsallaştırılan yönetişimi dinamik kılan başlıca unsur eyleme yönelik olması ve eylem araştırmasında temellendirilmesidir. Söz konusu ey...