İş’in
Teorisinin bilgi ve onun yönetimine dair kısmının girizgâhı, temayı
“mukaddimeden muahhireye” kapsar. Bu yaklaşım, bilgi ve bağlı kavramların özgün
karmaşıklığını bir nebze de olsa gidermeyi amaçlar. Zira genel olarak
şirketlere dönük literatür, bilgi ve yönetimine dair son derece yüzeysel,
dolayısıyla fazla getirisi olmayan ve süreç içinde sorunlara yol açan durumları
ihtiva etmektedir. Örneğin; bilgiden kusursuzca faydalanılması, bilgi sayesinde
fırsatları ilk olarak fark etmek ve kendini farklı kılmak veya bilgi veya bilgi
yönetiminin etkileyici değil, belirleyici rol oynadığına dair söylemlerin adeta
kesinlik taşıyan biricik kurallar gibi takdim edilmesidir. Bir şeyden veya
bilgiden kusursuzca faydalanmak aşırı hayalci bir düşüncedir, kusur mutlaka
olacaktır. Hatta başlangıçta kusursuz izlenimi veren pek çok işin ileri
aşamalarda çok sayıda kusurlu yanıyla tezahür ettiği kaçınılmaz bir gerçektir.
Zaten kusursuzluk fikri insanın iştigaline ilişkin imkânsız olandır. Bilgiyi
ilk fark eden olmak ya da onunla farklılık oluşturmak bir avantaj olabilir;
fakat bu mutlak ve kesin bir durum değildir: İnsandaki uçma arzusu ve buna dair
oluşturduğu fikirler, yaptığı tasarımlar, girişimler ve denemeler yüzyılları
almış ve sonuçta Wright kardeşler ancak 1903’te motorlu uçuşu başarmışlardır.
Ama gerçek teknolojik başarıyı yakalayan ve ticari hava yolculuğunu DC-3 ile
başlatan McDonnel Douglas şirketidir. Hatta onlardan bir yıl önce Boeing 247
hizmete sokulmuş olmasına rağmen. Diğer yandan bilginin etkileyici değil de,
belirleyici olduğu savı oldukça mesnetsizdir. Bilgi her ikisini de barındırır
ve etkileyiciliği önceldir. Bu özelliği etkinliğe dönüşüp, bunun yayılımı
mümkün olursa belirleyicilik rolü devreye girer ki, belirleyiciliğin de etkili
ve etkin olması çoğunlukla bir ön kabul, varsayımdır. Bilgiye ve bilgi
yönetimine ilişkin öne sürülen yukarıda, başta belirttiğimiz bu ve benzeri
yüzeysel açıklamaların, yeni zamanların çağcılı lanse edici bir abartı olduğunu
söyleyebiliriz. Bilgi çağı olarak adlandırılan bir dönemde bu türden
tanıtımların doğal olduğu görüşümüzü de ayrıca belirtmek isterim. Düştüğüm bu
not bazı “pazarlama dolayısıyla yapılması gerekli” yanılsatmalara dikkat çekmek
içindir.
Çalışmamızın diğer bölümleri alt konulara ilişkin,
belirli düzeyde bazı detaylar içermektedir. Bilgi sözcüğünün açılımını yapmaya
başladığınızda, bu yaptığınızın da bilgi içeren bir işlev olduğunu
bilmelisiniz. İnsan yaşamında bilgi her yerdedir ve her şeye nüfuz etmiştir.
Âdem’in dahi yaratılışını müteakip muhatap olduğu ilk şey bilgiydi. Şahit
olduğu takip eden olayların hepsi de bilgiye dair olan şeylerdi: “Ve O, Âdem’e her şeyin ismini
öğretti” (1), kelamı da bilgiye işaret eder ve öyle ki kelamın bizzat kendisi bilgidir.
Kur’an-ı Kerim’in nazil olan ilk ayeti de çok
kapsamlı anlama haiz olan “Oku!” talimatıdır. Bilgi böylesine karmaşık, kendi
içinde yine sürüyle bilgi içeren ve üzerinde çalışıldığında yeni bilgilerin
türediği, ortaya çıktığı bir konunun kapsayıcısıdır. İçine dalındığında sahile
çıkışın elinizden alındığı bir ummandır. İşte bundan dolayı, bu çalışmanın
başlığında yer aldığı gibi ve baskın görüşe göre bilgi, yine onu sarmalayan bir
şeyle, onun sayesinde bize bahşedilen yönetme bilgisi ile “yönetilmesi gereken
bir şey”dir. Bilginin yönetimi, sonuçta bir projedir ve biz bunun yönetiminde
onu süreçlendirmeye ihtiyaç duyarız. Bu süreçler, bilginin derlenmesi, yapılandırılması,
paylaşılması, denetlenmesi, yaratılması, üretilmesi, dağıtılması, kodlanması, kullanılması
ve tüketilmesi gibi aşamalardan müteşekkildir. Bilgiye ilişkin bu süreçler,
bilgi yönetimi tanımının en önemli kısmını oluşturmaktadır.
Bilgi yönetimi, insanlık tarihinin bilebildiğimiz
ilk aşamasına kadar vardırabileceğimiz bir kavramdır: Mağaralarda resmedilen
anlatımlar insanın bir tür yönetme biçiminin yansımasıdır. Simgeler, resimler
veya yazı ile ya da şifahi tüm bilgi aktarımları, düzenli veya düzensiz olsun,
bilgi yönetiminin unsurlarıdır ve aktarım hangi şekilde yapılırsa yapılsın
iletişim olgusunun yapı taşlarıdır.
(1) Kur’an-ı Kerim, 2, 31. “Ve O, Adem'e her şeyin ismini
öğretti”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder